Soru – Cevap

Şükran Hanımın sorusu: Eşim Bağ-Kur Emeklisiydi 2015 yılında vefat etti ölümünden dolayı dul maaşı bağlandı. Babam ise SSK emeklisi 1974 yılında vefat etti. Hem eşimden dul aylığı, hemde  babadan yetim maaşı alabilir miyim veya tercih hakkım var mı? Bu konu hakkında beni bilgilendirirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkür  ederim.

Cevap: Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, 5 Aralık 2017 tarihinden itibaren yetim aylığı talebinde bulunanlara yüksek aylığı tercih etme hakkı getirildi. 5 Aralık 2017 öncesinde yetim aylığı müracaatında bulunanlara ise, eşinden ve anne veya babadan yetim aylığı hakkı taanınmıştı. Yapılan değişiklik, eşitliği bozan bir sonuç getirmiştir. Sizinde her iki aylığı alma hakkınız elinizden alınmıştır. Dernek olarak, bu uygulamanın değişmesi için mücadele vermeye devam edeceğiz.

Mehmet Beyin sorusu: İşe giriş tarihim 01/01/1998 Toplam gün sayım 3364 Rahatsızlığım nedeni ile işten ayrılmak istiyorum. Askerlik borçlanması yaparak 3600 günü tamamladığım takdirde kıdem tazminatımı alma hakkım olur mu?

İkinci sorum; Maaşımı yüksek gösterip düşük ödeme yapıldı bunu için ne yapabilirim ve nasıl ispatlayabilirim? Bilgilendirmenizi rica ederim.   

Cevap: Askerlik borçlanması ile primlerini 3600 güne tamamlarsa, SGK’dan (Dosyanın olduğu) sigorta müdürlüğünden kıdem tazminatı yazısı alabilir. Bu belgeyle, dilekçe ekine ilave ederek kıdem tazminatının ödenmesini isteyebilir. Emekli olanlara ödendiği gibi, bu belge aynı özelliği taşımaktadır. İkinci sorunuz çok önemlidir. Birlikte çalıştığınız işyerinde şahitleriniz varsa, dava açarak gerçek ücretiniz üzerinden primlerinizin ödenmesini talep edebilirsiniz. Uzman bir avukat bulmanız da önemlidir.

CEVAP: 5510 sayılı Kanun, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin sigortalık statülerini 4. Madde birinci fıkra, a bendindeki esaslarına göre düzenlemiş; hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların işçi statüsünde sigortalı olacağı öngörmüştür. Bu durum karşısında, şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyelerinin bu sıfatları nedeniyle Bağ-Kur zorunlu sigortalılık statülerinin olmasına gerek olmamakla birlikte şirket içerisinde işçi statüsünde çalıştırılmalarına bir engel durum olmadığı sonucuna varılmaktadır.

SORU: Anonim şirketteki hisselerimi devretmeme rağmen, yönetim kurulu üyeliğim devam ediyor. Prim ödemediğimden, Bağ-Kur sigortalılığım ve prim borcum oluşur mu?

SORU: 1989 yılında sigortalı girişim var. Bazı yıllarda iş bulmada zorluk yaşadım ve günlerim de eksik kaldı. Ocak 2018 tarihinde prim ödeme gün sayım 3450 gün, yaşım ise 57’dir. Nasıl emekli olabilirim?

CEVAP: Sigorta başlangıcı yaşın belirlenmesinde temel kriter olmaktadır. Emekli aylığına hak kazanma da önemli bir koşul olan prim ödeme gün sayısını zamanında yerine getiren sigortalılar, daha erken emekli olmaktadır. Prim ödemede süreklilik olmadığından primleriniz eksik kalmış ve emekli olmanız gecikmiştir. 5000 gününüz olsaydı, daha erken emekli olacaktınız. Emekliliğinize, ikinci seçenek olan 3600 gün ve 58 yaşını yerine getirdiğinizde hak kazanacaksınız. 3450 gün olan primi ödeme gün sayınızı bir an önce çalışarak 3600 güne tamamlamanız gerekmektedir.

Bir ülkenin kalkınması, işgücünün çalıştırılması ile ölçülmektedir. Sosyal güvenliğin finans yönünden de güçlü olması için istihdam temel bir ölçüdür. İstihdam azaldıkça, emekli aylığına hak kazanmakta güçleşmektedir. İstihdamın yüzde 34’ü kayıt dışı olduğundan, kutsal bir hak olan emekliliğe erişilmemektedir. Devletin ve ülkeyi yönetenlerin bu soruna çözüm bulması, öncelikli hedef olmalıdır. İnsanların geleceği üzerinden haksız kazanç elde edenlerin cezalandırılması için caydırıcı düzenlemelere gidilmeli, istihdamda olan her bir bireyin sosyal güvenlik hakları korunmalıdır.

SORU: Emeklilerimizden gelen soru ve değerlendirmelerde; 2019 Ocak Ayında yüzde 10,19 emekli zammının 2018 yılı tüfe artışı olan yüzde 20,30 oranının altında kalması eleştirilmektedir. Emeklilerin mağdur edildiği ve enflasyona karşı korunamadığı belirtilmektedir. Gelen sorularda, emeklilere neden yüzde 20,30 zam yapılmadığı ve bunun açıklanması istenmektedir.

CEVAP: 5510 sayılı Kanun’un 55. maddesi gereğince, altı aylık tüfe artışına göre emekli aylıklarına zamlar yapılmaktadır. Bu şekilde yılda Ocak ve Temmuz aylarında emekli aylıklarına artışlar yapılmaktadır. Örneğin, 2018 yılında birinci altı ayda yüzde 5,69 ve ikinci altı ayda yüzde 9,17 emekli aylıklarına artışlar yapılmış ve yıl sonu kümülatif artışı, yüzde 15,38 olarak hesaplanmaktadır. 2018 yılı tüfe artışı ise, yüzde 20,30 olarak açıklanmıştır. Bu durumda, yıllık artışlara göre emekli aylıklarına zam yapılmasının enflasyona karşı gerçekçi bir koruma olduğu sonucu çıkarılmaktadır. Yıllık artışlar ve altı aylık tüfe artışlarının kıyaslaması yapıldığında; gerek ödenen emekli aylıklarının miktarında ve gerekse de dönem sonu artışlarda kayıplar dikkat çekmektedir. Yüzdeli artışlar, emekli aylığı düşük olanların aleyhine bir sisteme dönüşmüştür.

Türkiye Emekliler Derneği’ne gelen sorularda, emekli aylıklarına seyyanen artışların yapılması talep edilmektedir.